bugün
- düşün ki o bunu okuyor12
- iğrenç bir his tarif et31
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- icardi190523
- bi derdim var9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz26
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi20
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek9
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
entry'ler (6583)
Önce kendilerine baksınlar. batılı seninle anlaşma yapana kadar senle kavga eder. sonra sözüne uyar. doğulu seninle anlaşma yapana kadar suyuna gider. sonra sözünden döner.
masonik çevreler, ülke üzerinde etkinliklerini yitirme tehlikesini görerek, zehirlediler. yavaş yavaş doktorların eli ile, cıva ile dolu ilaçları ona hayasızca veren, "tedavi ediyoruz" kisvesi altında sırıtan doktorlarının gözü önünde, bile isteye ve düpedüz zehirlendi. maalesef bu zehri ona gizlice verebilen kişilerin çoğu bizdendi.
binlerce kitap okumus, uzerine saatlerce dusunmus, bunlari pratige dokmus, tecrube etmis dahi seviyesinde bir figure yillarca hizmet etmis bir kisinin, kisitli entelektuel birikimi ile, sahit oldugu olaylari, konusmalari, olaylarin 1.tarafi olan kisiler duzeyinde yorumlayamayacagi cok acikken, duyup, gorduklerini anilarini dogrudan aktarmak yerine, bilirkisi gibi kisisel yorumlarini katarak aktarmis olmasi isin bir kisminin kurgu oldugunu gostermesi acisindan uzerinde dusunulmesi gereken bir durum.
Devlet bahçelinin akıl hocası olduğu söylenir.
Baya güzel karıymış. Scooby doodaki daphne karakteri ondan esinlenilmiş.
Zengin olduğu için yaşadığı dönemde bile iddia edilmiş. Muaviyeyle akraba olması bence daha büyük bir kanıt.
1858-1947 yıllar arasında süren Hindistan’daki "Britanya Hindistanı" döneminin başlarında, ingiliz yetkilileri, Delhi bölgesinin ekolojik sistemi nedeniyle ciddi bir sorun yaşadı. Bu süre zarfında fareler şehrin her tarafına yayılıp ingiliz yerleşimcilerin büyük kâbusu olmuştu.
Fare sorunundan kurtulmak için Delhi’deki ingiliz yetkililer, bir karar verdi.
Buna göre fare öldürüp kuyruğunu yetkililere teslim eden her Hintliye para ödülü verilecekti.
Başlangıçta bu fikir büyük ölçüde başarılı oldu. Para ödülü, Delhi halkını adeta fare avcısına çevirmişti.
Fakat zaman geçtikçe daha fazla ve kolay kazanç elde etmek isteyen Hintliler, sistemden yararlanıp evlerinde fare yetiştirmeye başladı. Bu sayede Delhi halkı büyük kazançlar elde etti.
Sıçan kuyrukları birikmesine rağmen sıçanların çoğaldığını fark eden ingiliz yetkililer ödül sisteminden vazgeçme kararı aldı. Böylece Hintliler, değersiz hale gelen farelerle birlikte aynı evin içinde yaşamak zorunda kaldı.
Ödüllerin iptal edilmesi kararı üzerine birçok 'ödül avcısı', evlerinde yetiştirdikleri fareleri sokağa saldı. Bunun sonucunda Delhi sokaklarındaki farelerin sayısı, ödül sisteminden önceki sayının bile üstüne çıktı ve veba salgının ortaya çıkmasına neden oldu.
Fare sorunundan kurtulmak için Delhi’deki ingiliz yetkililer, bir karar verdi.
Buna göre fare öldürüp kuyruğunu yetkililere teslim eden her Hintliye para ödülü verilecekti.
Başlangıçta bu fikir büyük ölçüde başarılı oldu. Para ödülü, Delhi halkını adeta fare avcısına çevirmişti.
Fakat zaman geçtikçe daha fazla ve kolay kazanç elde etmek isteyen Hintliler, sistemden yararlanıp evlerinde fare yetiştirmeye başladı. Bu sayede Delhi halkı büyük kazançlar elde etti.
Sıçan kuyrukları birikmesine rağmen sıçanların çoğaldığını fark eden ingiliz yetkililer ödül sisteminden vazgeçme kararı aldı. Böylece Hintliler, değersiz hale gelen farelerle birlikte aynı evin içinde yaşamak zorunda kaldı.
Ödüllerin iptal edilmesi kararı üzerine birçok 'ödül avcısı', evlerinde yetiştirdikleri fareleri sokağa saldı. Bunun sonucunda Delhi sokaklarındaki farelerin sayısı, ödül sisteminden önceki sayının bile üstüne çıktı ve veba salgının ortaya çıkmasına neden oldu.
Ali koç:
:bir kulübün siyasi desteği var, öbürünün yok. bunlar yarışı etkileyen unsurlar. topyekün futbolu yeniden dizayn etmemiz lazım"
:bir kulübün siyasi desteği var, öbürünün yok. bunlar yarışı etkileyen unsurlar. topyekün futbolu yeniden dizayn etmemiz lazım"
Ali koç:
"fetö unsuru hala türk futbolunun içindedir! bu ülkeyi de anlamıyorum artık! fetö örgütünün kenarından köşesinden geçenlerin futbolun içinde yer almaması lazım. adam mı kalmadı bu ülkede? bu fetö unsuru hala futbolun içerisinde. daha fazla o günlere dönme adımları atılmaktadır."
"fetö unsuru hala türk futbolunun içindedir! bu ülkeyi de anlamıyorum artık! fetö örgütünün kenarından köşesinden geçenlerin futbolun içinde yer almaması lazım. adam mı kalmadı bu ülkede? bu fetö unsuru hala futbolun içerisinde. daha fazla o günlere dönme adımları atılmaktadır."
ağaçlar güçlü köklerini göğe uzatmazlar, aksine toprağın derinliklerine gizlerler.
cehennemin en derininde bulunan kuyu olduğu söylenir. zira yunanca'da “yeryüzü” demek olan “geo” kelimesinin kökeni “gaia”dır.
Bu nasıl bir dünyâ, hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamânı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.
Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.
Niçin küçülüyor eşyâ uzakta?
Gözsüz görüyorum rûyâda, nasıl?
Zamânın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?
Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrârını aç!
Annemin duâsı, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!
ne yalanlarda var, ne hakikatta,
gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
boşuna gezmişim, yok tabiatta,
içimdeki kadar iniş ve çıkış.
Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamânın, hem geleceğin.
Mekânı bir satıh, zamânı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.
Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.
Niçin küçülüyor eşyâ uzakta?
Gözsüz görüyorum rûyâda, nasıl?
Zamânın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?
Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrârını aç!
Annemin duâsı, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!
ne yalanlarda var, ne hakikatta,
gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
boşuna gezmişim, yok tabiatta,
içimdeki kadar iniş ve çıkış.
Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamânın, hem geleceğin.
her gün yeni bir bilinç mertebesinde olmamız gerektiğini ifade eder.
bir su birikintisinin bir sabah uyanıp şöyle dediğini hayal edin: “bu içinde olduğum dünya çok ilginç bir dünya. bu içinde bulunduğum çukur tam benim boyutlarıma göre. benim şeklime tam olarak uyuyor, sanki ben gelip içine yerleşeyim diye yapılmış!” bu fikir o kadar güçlü bir fikir ki, her gün güneş doğmasına ve su buharlaşıp birikintiyi küçültmesine rağmen, birikinti kendi kendine “her şey yolunda, bu çukur ben içinde olayım diye yaratılmış, bu çukurun var olma sebebi benim, dünyanın var olma sebebi benim varlığım” demeye devam ediyor. bu yüzden sonunda tamamen buharlaştığı zaman çok şaşırıyor. insanlar olarak biz de aynı durumda olabiliriz.
bora öztoprak ve çiçek dilligilin cinsiyet değiştiren oğullarının yeni ismi.
(bkz: Ayda öztoprak)